”Hijyenik Tuvalet, Sağlıklı Gelecek” Projesine Destek

Domestos, okullardaki hijyen standartlarını iyileştirmek ve hijyen bilincini artırmak için şimdi de “Hijyenik Tuvalet, Sağlıklı Gelecek” projesini hayata geçiriyor.

Unilever’den yapılan açıklamaya göre, Tüm dünyada 2020 yılına kadar 25 milyon insanın daha iyi koşullarda tuvaletlere erişimini sağlama hedefi doğrultusunda çalışan Domestos, okullardaki hijyen standartlarını iyileştirmek ve hijyen bilincini artırmak için şimdi de “Hijyenik Tuvalet, Sağlıklı Gelecek” projesini hayata geçiriyor.

Pilot aşaması Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen proje ile Domestos, okullara Domestos’un da içinde olduğu Hijyen Paketleri ile temizlik malzeme desteği sağlıyor, tuvalet kapılarını yeniliyor ve onarıyor, eğlenceli bilgilendirme broşürleri ile tuvaletlerin kullanımını iyileştirmeye odaklanıyor. Çocukların mikroplardan arındırılmamış ve fiziki koşulları yetersiz tuvaletleri kullanmak istememesinden yola çıkan Domestos, aynı zamanda temizlikten sorumlu yardımcı hizmetler görevlileri ve ebeveynlere de proje kapsamında eğitimler vererek projeye destek vermeye çağırıyor. Projenin okulların en az yüzde 70’inde hijyen standartları ve tuvaletleri düzenli kullanım bilincinin sürdürülmesi hedefiyle, Sarıyer’de gerçekleştirilen pilot aşaması ile 36 okuldan 150 yardımcı hizmetler görevlisine eğitim verilirken 21 bin 376 çocuk ve ebeveynlerine erişim sağlandı.

Ayrıca okullarda yapılan iyileştirmeler sonucunda ilk bir aylık süreçte tuvaletlerin kullanım sıklığında yüzde 25’lik bir artış görüldü. Marka eş zamanlı olarak çocuklara da tuvaletlerin doğru kullanımı ve kişisel hijyen için TEGV ile birlikte eğitimler vermeyi sürdürüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Domestos’un veli eğitimlerine katılan Prof. Dr. Hilal Mocan, çocukların en başta beden sağlığı için mikroplardan arındırılmış tuvaletlerin bir öncelik olduğunu kaydetti.

Okulun çocuklar için yeni bir hayata adım attıkları ama tamamen ebeveynin kontrolü dışında olan ve pek çok kullanım alanı barındıran yepyeni bir dünya olduğunu bildren Mocan şunları kaydetti:

“Okul tuvaletleri gibi yoğun ve kalabalık kullanılan ortamlar hijyen standartlarına uygun bir şekilde temizlenmediği ve mikroplardan arındırılmadığı takdirde çocuklarımızın sağlığı açısından önemli riskler teşkil eder bakteriyel, viral, fungal enfeksiyonlar mikrobik hastalıklar, ishal, bulaşıcı sarılık, idrar yolu enfeksiyonu, bağırsak paraziti gibi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu yıl gibi çok kar yağmayan dönemlerde zararlı mikroorganizmalar hızla artarak salgınlara yol açabilir. Bu sebeple de mikropların öldürülmesi büyük önem taşır.”

Mocan, çocukların alıştığı, kendini rahat hissettiği ortamın dışındaki veya evindeki tuvalet kadar temiz olmayan bir tuvalete gitmek istemedikleri için tuvaletlerini tutabildiklerini de belirterek çocukların tuvaletlerini tuttuklarında sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceklerini kaydetti.

Bunun en az nefes almak ve beslenmek kadar temel fizyolojik bir ihtiyaç ve yalnızca bugünü değil, aynı zamanda çocukların geleceğini de etkileyecek kadar önemli bir mesele olduğuna dikkati çeken Mocan, “Çünkü işin bir de psikolojik boyutu var. Çocuklar evleri kadar rahat edemedikleri bir okul ortamına karşı tepkili olabilir, okula gitmek istemeyebilir. Tuvalete gidemedikleri için teneffüse çıkmazlar, arkadaşlarıyla sosyalleşemezler.” ifadelerini kullandı.

Unilever Ev Bakım Kategorisi Pazarlama Direktörü Duygu Ersoy da okullarda hijyeni sağlamak için devletin kesintisiz iyileştirme çalışmalarına özel sektörün katkıda bulunması gerektiğini ifade ederek,”Tüm dünyada çocukların önlenebilir hijyen problemleri sonucunda ortaya çıkan mikroplar nedeniyle sağlık riskleri ile karşı karşıya kalıyorlar, Domestos olarak biz de bu risklerin azaltılması için çalışıyoruz. Türkiye’de bu alandaki çalışmalarımıza şimdi ‘Hijyenik Tuvalet, Sağlıklı Gelecek’ projesini de ekliyoruz. Okullarda temizlikten sorumlu olan yardımcı hizmet görevlilerinin desteğiyle hijyen süreçlerini iyileştirmeyi ve okul yönetimlerine destek olmayı hedefliyoruz. Çünkü düşünülenin aksine tuvaletler aslında kirli değildir tuvaletlerin kirli olmasının sebebi kullanım şekli ile ilgilidir. Projemizin ilk aşamasında kullanım sıklığının yüzde 25 artmış olması bu bakış açısının doğruluğunu ortaya koyuyor. Bu mutluluk verici sonuçlarla birlikte amacımız her yıl en az 100 okulda bu dönüşüme katkı sağlamak. Çocuklarımızın ikinci evleri olan okullarında da evlerine benzer mikropsuz bir tuvalet ortamı ve hijyen sunmak için hayata geçirdiğimiz bu projenin ilham vermesini ve bu alanda desteğin artmasını dileriz.” değerlendirmesinde bulundu.